Osmaniye İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Ağıtlar

AĞITLAR BİZİ ANLATIR

Ağıtlar sosyal hayatımızın acılı yanlarıdır. İnsanlar ilk devirlerden beri fıtri olarak acılarla karşılaşırlar. Süre gelen zaman içinde sebepleri ve şekilleri değişse de acı her zaman insanları bulur. Ölümler, ayrılıklar, kazalar, tabii afetler gibi her türlü acı veren şeyler ağıt yakmak, söylemek için yeterli sebeplerdir.

Yer altı suları yatağını doldurup da yuvasını zorlayınca toprağın üstünde pınar olup büngüldemeye başlar, onu yuvasında tutamazsınız artık. Pınarlar misali insanın ruh dağarcığı acılarla dolup da büngüldemeye başladı mı gözyaşı ve ağıt olarak çağlamaya başlar. ‘’Mutluluklar paylaşıldıkça artar, acılar paylaşıldıkça azalır’’ atasözümüzde de yerini bulduğu gibi acılar dostlarla ağıtlarla bölüşülerek yeyniltilir.

Bir yönüyle de ağıtlar, sosyal tarihimizin acı veren tarafının şiir ve gözyaşıyla yazılmasıdır. Galibiyetle biten savaşların üzerine zafer türküleri ve marşları yazılır ve söylenir. Orada şehit düşenlere ağlanmaz ve ağıtta yakılmaz bizim töremizde. Ama beş yüz bin şehit verilen Yemen’e ağlanır, Sarıkamış’ta buyarak soğuktan ölen doksan bin Mehmet’e ağıtlar yakılır bizde.  Zaman zaman isyan ve kahır tüten nağmelerindeki benzetmeler hayat ve ölüm gibi sahicidir ve sarsıcıdır. Acı ve ölümün etkisi bundan daha çarpıcı nasıl ifade edilebilirdi?


Yemen Ağıdı
Bir Ağıdın Hikayesi (Kırmıtlı)
Azizliden Mehmet Efendinin Ağıdı
Büyümez Veli Efendinin Ağıdı